KARDEŞ KISKANÇLIĞI

Kıskançlık tüm insanlarda görülebilen, insanın içini kemiren, onu yiyip bitiren zararlı bir tutumdur. Kıskançlık, bireylerde yaşamın her döneminde görülebilir fakat ağırlıklı olarak çocukluk çağlarında rastlanır. Özellikle kardeş kıskançlığı hemen hemen her evde olan bir durumdur. Kardeş kıskançlığı, doğru anne baba tutumuyla, probleme yol açmadan aşılabilir.

 Çocuklar kendisinin artık sevilmediğini veya daha az sevildiğini düşünmeye başlarlar. Bebeksi davranışlarına geri dönebilir. Sıkıntılı ve huzursuz oldukları, hırçın davranışlar sergiledikleri görülebilir. Özellikle okula giden çocuklarda okuldan kaçma, okula gitmemek için hasta olmadığı halde, karın ağrısı, baş ağrısı gibi şikayetler olabilir. Ya da evdeki kardeşe karşı fiziksel saldırılarda bulunabilir ve ondan hoşlanmadıklarını hatta nefret ettiklerini dile getirebilirler. Çocukların bir kısmı böyle karşıt tepkiler verirken bir kısmı ise içe kapanabilirler. Kardeşiyle hiç ilgilenmez veya annenin de ilgilenmesini engellemeye çalışır.

Zemin Hazırlayın

       Henüz bebeğiniz anne karnındayken, büyük çocuğunuzu, küçük kardeşin gelişine hazırlayın. Onla güzel günler geçireceklerini, beraber parka gideceklerini, oyunlar oynayacağını söyleyip, doğacak kardeşine sempati kazanmasını sağlayın.

    Eşit Davranın

        Davranışlarınızda, sözlerinizde adil olun. Bir çocuğunuzu tutar, onu kayırır ve ona daha iyi davranırsanız, kardeşler arasındaki kıskançlığı körüklemiş olur, arada nefret perdelerinin meydana gelmesine neden olursunuz. "Abi-abla olacaksın, sen onun abi-ablasısın, her şeyi senden öğrenecek" gibi mesajları çok abartmayın. Çünkü bu büyüğe sıkıcı bir sorumluluk duygusunu bir anda yükler ve bebek olmanın keyfini abi-abla olmak gibi zor bir görevle değiştiğini düşünebilir. Her ne kadar keyif alsa da abi-abla sözcüklerini aşırı kullanmayın. Genellikle ebeveynler büyük çocuğu sorumlu tutar ve ona yüklenirler, bu son derece yanlış bir tutumdur, unutmayın, onların her ikisi de çocuk, hoşgörülü olun.

Kendine Has Eşyalar

       Ekonominiz el verdiği ölçüde alacağınız her şeyden çifter şekilde alın, böylece aralarında rekabet doğmasını büyük ölçüde önlemiş olursunuz. Birine oyuncak alıp veya giysi alıp diğerine aynısından almamak eninde sonunda kavga nedeni olabilecektir. Özellikle küçük kardeşin büyük kardeşin okul malzemeleriyle oyun oynaması onlara zarar vermesine engel olun. "Olsun kardeşin daha küçük, yırtılsın ya da kırılsın yenisini alırız." gibi yaklaşımlardan kaçının.

Ortak Etkinlik

        Çocuklarınızın birlikte daha fazla vakit geçirebilecekleri planlar yapın. Beraber faaliyetlere katılmak, aralarındaki kardeş olma bilincini güçlendirecek ve güzel bir dayanışma, dostluk kurmalarını sağlayacaktır. Büyük çocuğunuz otomatik olarak, siz zorlamadan küçüğüne kol kanat gerecek ve aşılmaz sanılan buzlar eriyecektir.Eğer istekliyse, kardeşi ile ilgili işlerde yardımı istenebilir. Yaptığı katkılar ve yardımlar abartılmadan takdir edilmelidir.

İyi Davranışlarını Takdir Edin

      Ebeveynlerin çoğu, çocukta bir hata gördüklerinde, öfkelerini kontrol edemeyip, çocuğu cezalandırmak isterler. Agresif tutum yerine, çocuklara övgü ve sevgi ile yaklaşmanın daha iyi neticeler verdiğini, sorunları daha hızlı çözüldüğünü göreceksiniz. Marifet iltifata tabidir, çocuklarınız birlikte oynadıklarında, iyi geçindiklerinde onları övün ve küçükte olsa onları bir şeyle ödüllendirin. Bu illaki maddi ödül anlamına gelmez, yanaklarına bir buse kondurmak, sarılmak çocuklarınıza iyi gelecektir.

Karşılaştırmayın
      Çocukları birbiriyle kıyaslamak, onları üzen, aşağılık kompleksi geliştiren en kötü durumlardandır. Şunu asla unutmayın, her çocuk ayrı meziyetlere sahiptir, çocukları kıyaslayıp birine iltifatlar etmek, çocukta size ve kardeşine karşı düşmanlık duygularının belirmesine neden olur.Büyük çocuğunuzun da doğum öncesi ve sonrası fotoğraf albümlerini ortaya çıkarın ve ona gösterin. Tüm bu süreçleri kendisiyle nasıl yaşadığınızı anlatın. Birbirlerinin önünde kardeşleri eleştirmemelisiniz. Kardeşler arasında bir sorun olduğunda araya girmeyin çözümü onlara bırakın.

Görmezden gelin.

      Bazı dikkat çekme davranışlarını görmezden gelin ama disiplini de elden bırakmayın. Örneğin koltuğun yastığını yere attığında görmezden gelin ama yemekten önce çikolata vermeme kuralınızı ihlal etmeyin.

Bir aile olduğunuzu vurgulayın

      Onu asla ihmal etmeyin; zevklerini, tatilini, sporunu, nitelikli zamanlarını elinden almayın. "Kardeşin de amma kötü kokuyor, zaten senin gibi akıllı da değil" gibi cümlelerle onu iyi hissettirmeye çalışmayın. Bu sadece "Zaten ben de pek ısınamamıştım bu kardeşe, demek ki annemler de çok sevmiyor" gibi bir iç düşünceyi pekiştirir. Aman kıskanmasın diyerek kendinizi çok sıkmayın. Rahat, mutlu ve kendinden emin davranın. Hiçbir zaman onun yanında emzirmekten korkmayın. İçeride başka bir odaya geçmek çocuğu daha da büyük bir kuşkuya düşürür. "Acaba annem ve bebek içeride ne yapıyorlar, sarılıp oyun mu oynuyorlar?" gibi düşünebilir, incinebilir. Sizin bebekle temasınıza, ilgilenmenize alışması gerekli.

Her çocuk için kardeş az ya da çok stres yaratıcı bir faktördür. Ama alışma sürecinin kalitesi büyük oranda anne-babanın elindedir.